Google Etkisi insanların İnternet arama motorları kullanılarak kolaylıkla bulunabilecekleri bilgileri unutma veya kafasında tutmama eğilimini ifade eder. Bir başka ifade ile, insanların Google ile çevrimiçi olarak erişilebileceğine inandıkları bazı bilgileri hatırlama olasılıklarının daha düşük olduğunu gösterir. Google Etkisi, hangi bilginin ve hangi ayrıntı düzeyinin hatırlanmasının önemli olduğu düşünüldüğünde, insanın bilişsel yapısında bir değişiklik olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle bir çeşit Bilişsel Önyargı olarak kabul edilir ve Dijital Hafıza Kaybı (İng. Digital Amnesia) olarak da bilinir.

Google Etkisi ilk olarak Betsy Sparrow, Jenny Liu ve Daniel M. Wegner tarafından 2011 tarihinde yayınladıkları bir araştırma makalesinde tanımlanmış ve adlandırılmıştır. Yapılan bu çalışmada deneklere bazı basit ve zor metinler okutularak bunlar hakkında sorular sorulmuştur. Daha sonra bazı metinleri bilgisayara not etmeleri istenerek, ardından deneklere bilgilerin silindiği veya saklandığı bildirilmiş ve metinleri hatırlamalarının istendiği dört farklı deney yapılmıştır.
Deney sonunda, insanların zor sorularla karşı karşıya kaldıklarında, eğer gelecekte bu bilgiye tekrar erişeceklerini düşünüyorlarsa, hatırlamak yerine bu bilgiye nasıl erişeceklerinin yolunu hatırlamaya daha meyilli oldukları ortaya çıkarılmıştır. İnternetin, bilginin toplu olarak vücudumuz dışında depolandığı harici/geçişken bir bellek biçimi halini aldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Mayıs 2015’te ise Kaspersky güvenlik firması İnternet ve İnternet özellikli cihazların kullanımının insanların günlük hayatlarını ve ilişkilerini nasıl dönüştürdüğünü öğrenmek için bir araştırma yaptı. Kaspersky firmasının bu anketine Amerika Birleşik Devletleri’nde 16 ile 55+ yaş grubundaki 1000 tüketici katıldı. Anket sonuçları, ayrıntıları hatırlamak yerine insanların %91’inin İnternet’i ve %44’ünün akıllı telefonlarını kullandığını gösterdi. Bu araştırma, çeşitli bilgilere sürekli bağlanma zorunluluğundan dolayı teknolojiye olan bağımlılığın artması nedeniyle, insanların basit ve önemli bilgileri hatırlayamadıklarını buldu. Kaspersky firması, bu olayı açıklamak için, “saklanması ve gerektiğinde hatırlaması için güvendiğimiz bir dijital cihaza yüklediğimiz bilgileri unutma deneyimi” olarak tanımlanan Dijital Hafıza Kaybı terimini icat etti. Bu yaklaşımla, bir bilişsel önyargı olarak kabul gören Google Etkisi daha genel bir tanımlama ile ifade edilmiş oldu.
Aslında gündelik hayatımızda Google Etkisi ile ilgili hepimizin bir deneyim veya gözlemleri vardır. Örneğin, eskiden hepimiz onlarca telefon numarasını ezbere bilirdik. Şimdi ise en yakınlarımızın telefon numaralarını bile ezbere bilmiyoruz. Çünkü, ihtiyaç halinde yüzlerce ve hatta binlerce telefon numarasının bir-iki tuşlama uzaklığında elimizin altında olduğundan eminiz. Benzer şekilde artık bilgisayar şifrelerimizi de hatırlamıyoruz. Çünkü bütün şifrelerimizi Google veya Apple gibi şirketler bulutta saklıyor. Nasılsa bütün cihazlarımız zaten çok akıllılar ve birbiriyle de konuşup haberleşebiliyorlar. İhtiyaç duyduğumuzda şifrelerimiz havadan pıt diyegeliyor. Öyleyse, bizim şifre hatırlamamıza ne gerek var ki? Değil mi?
Veya bilmediğimiz bir adrese gittiğimizde, geçtiğimiz yollara, kavşaklara artık eskisi kadar dikkat etmiyoruz. Çünkü akıllı telefonlarımızdaki navigasyon uygulamalarının bizi nereye istersek rahatlıkla götürebileceklerini gayet iyi biliyoruz. O zaman kafa yormaya ne gerek var? Takıl teknolojinin peşine, oh ne rahat “Lüküs hayat”.

Gerçekten böyle mi acaba? Teknoloji bizim kafamızı daha az kullanmaya sebep olarak bizi aptallaştırıyor olmasın? Veya teknoloji biz insanları sürülmesi ve yönetilmesi daha kolay hale getirmeyi amaçlıyor olabilir mi? Google özelinde, bu teknoloji-yoğun yaşantımız bizim hafızamızı köreltiyor mu acaba? Ne dersiniz?
Yine aklımızda deli sorular…
Bir Cevap Yazın